A  B  C  Ç  D  E  F  G  H  I  İ  J  K  L  M  N  O  Ö  P  R  S  Ş  T  U  V  Y  Z

Makrofauna

Büyüklüğü santimetre cinsinden ölçülen hayvanların teşkil ettiği fauna.

Makrofungus

Şapkalı mantarlar. Ayrıca bakınız; mikrofungus.

Mantar (1)

Klinik ve veteriner mikrobiyoloji alanlarında flamentli mikrofungusları tanımlamak için kullanılan deyim.

Mantar (2)

Genel kullanım şekli ile şapkalı mantar.

Mantar Bilimi

Biyolojinin mantarları inceleyen kolu. Mikoloji.

Mastitis

Büyük oranda Staphylococcus aureus tarafından oluşturulan inek meme hastalığı.

Maya

İngilizce 'de "yeast" kelimesinin karşılığı olan maya flamentsiz mikrofungusları tanımlamak için gıda ve diğer mikrobiyoloji dallarında kullanılmaktadır. Ascomycetes sınıfı üyeleri olup, eşeyli ya da eşeysiz olarak çoğalırlar.

McFarland Yöntemiyle Sayım

Standarda dayalı indirek bir sayım yöntemi. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.

Megaspor

Makrosporangiyumlarda meydana gelen büyük ve dişi olarak kabul edilen sporlar. Makrospor.

Megasporangiyum

Megaspor meydana getiren sporangiyum.

Membran filitrasyon

Sayım ya da sterilizasyon amacıyla kullanılan sistem. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.

Menekşe Sülfür Bakterileri Bakteriyoklorofil içeren, hidrojen sülfürü okside edebilen ve hücre içinde elementel kükürt depolayabilen fototrofik prokaryotlar.  
Menenjit Beyin ve omuriliği saran zarlarının (Meninkslerin) iltihabı.
Metabolizma Hücrede anabolizma (sentez) ve katabolizma (parçalanma) şeklinde tanımlanan tüm biyokimyasal reaksiyonlar.

Metabolizmaya Dayalı Sayımlar

Mikroorganizmaların metabolik faaliyetlerine dayalı olarak yapılan indirek sayım yöntemleri. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.

Metanojen Metan oluşturan bakteriler.
Metanotrof Metanı okside etme yeteneğinde olan mikroorganizma.
Metilotrof Karbon – karbon bağı içermeyen organik maddeleri okside etme yeteneğinde olan mikroorganizma.

Mezofil

Ilık sıcaklıkları seven. Mayalar, Escherichia coli ve pek çok mikroorganizma mezofil karakterlidir. Mezofil  mikroorganizmalar ile ilgili çalışmalarda inkübasyon sıcaklığı 25-40 C 'dır. Ayrıca bakınız ; psikrofil, termofil, ekstrem termofil, termolabil, termostabil, psikrotrof, termodurik.

Micrococcaceae

Gram pozitif, yuvarlak formlu (kok) bakterilerin bulunduğu familya.  

Micrococcus  

Micrococcaceae familyası bakteri cinsi.

Miko

Yunanca mantar anlamına gelen ön ek.

Mikofaj

Funguslara özgü virüsler.

Mikoflora

Bir organizma içinde ya da özel bir bölgede büyüyen funguslar.

Mikoloji

Biyolojinin fungusları inceleyen kolu. Ayrıca bakınız; fungus.

Mikoplazma Hücre çeperi bulunmayan, çok pleomorf, bakteri filtrelerinden geçebilen Gram negatif,sporsuz, hareketsiz, genellikle fakültatif anaerop mikroorganizmalardır.  

Mikotoksin

Gıdalarda küfler tarafından oluşturulan toksinler. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.

Mikoz Mantarlar tarafından meydana getirilen hastalık
Mikroaerobik Mikroaerofil
Mikroaerofil

 

Normal atmosferik oksijen varlığında (%21) gelişemeyen ancak, gelişmesi için az miktarda (%5 kadar) oksijene gerek duyan mikroorganizmalardır.  Solunumda oksijen kullanılmakla beraber, bazı mikroaerofiller oksijenden başka elektron akseptörü kullanarak da anaerobik solunum yapabilirler. Obligat mikroaerofiller sadece düşük oksijen varlığında gelişebilen ancak aerob ya da anaerob ortamlarda gelişemeyen bakterilerdir. Campylobacter jejuni  tipik bir mikroaerofil bakteridir. Mikroaerofillerin gelişimi için özel sistemler gerekir. Ayrıca bakınız; aerob, anaerob, aerotolerant, fakültatif aerob, fakültatif anaerob.
Mikroaerotolerant Anaerob Anaerobik sistemde ve mikroaerofilik ortamda (%5 oksijen) gelişebilen.

Mikrobiyel

Mikroorganizmaların neden olduğu olay.

Mikrobiyoloji

Mikroorganizmalarla uğraşan bilim dalı.

Mikrobiyota

Herhangi bir ekolojik sistem, habitat, özellikle toprak vb. bakteriler, tek hücreli algler, fungi, protozoonlar gibi mikroskobik organizmalar popülasyonu.

Mikroenjeksiyon

Özel mikropipetlerle tek bir hücrenin içine madde sokulması.

Mikrofauna

Protozoonlar gibi 200 mikrondan küçük, ancak mikroskopla görülebilen hayvanlar.

Mikroflora

Bakteriler, tek hücreli funguslar ve alglerden oluşan, başka organizmalar içinde, üzerinde ya da belli bir ekosistem ya da habitatta yaşayan mikroorganizmalar.

Mikrofungus

Fungi aleminde mantar ve küf deyim karmaşalığı nedeni ile ortaya çıkarılmış tanımlama. Ayrıca bakınız; flamentli mikrofungus ve flamentsiz mikrofungus.

Mikrohabitat

Özellikle küçük bir mikroorganizmanın en yakın çevresi. genel bir habitat içinde kendi çevre şartları ile ayırt edilebilen küçük yer.

Mikroklima

Belli bir küçük habitat ya da alandaki iklim.

Mikrokoloni

Çok küçük, gelişmesini tamamlamamış koloni.

Mikrokonidyum

Askomiset üyeleri tarafından meydana getirilen, ya erkek eşey hücresi gibi davranan ya da miselyum vermek üzere filizlenen çok küçük konidyum.

Mikrometre

1 metrenin milyonda biri. Mikron.

Mikroorganizma Bakteri, fungi, protozoa ve mikroskobik algleri içeren, çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük olan yaşayan canlılar. Virüsler de bu gruba dahil edilmiştir.
Mikrop Aslen mikroorganizma deyiminin karşıtı olmakla beraber, yaygın olarak patojen mikroorganizmaları tanımlamak için kullanılan bir deyim.

Mikroskop

Küçük olan bir şeyi büyüterek inceleme imkanı veren ve ışıkla ya da elektronla çalışmasına bağlı olarak değişik tipleri bulunan alet.

Mikrosporangiyum

Mikrosporları içeren sporangiyum.

Mikrozoospor

Küçük hareketli bir spor.

Miksotrof Organik bileşikleri karbon kaynağı, inorganik bileşikleri elektron donörü olarak kullanan organizma.

Miles – Misra Sayım Yöntemi

Bakınız; Damlatma Yöntemi ile sayım

Minimum İnhibisyon Konsantrasyonu Bir mikroorganizmanın gelişmesini en az düzeyde engelleyecek konsantrasyon. Genel olarak antimikrobik etki yapan kimyasallar için kullanılmakla beraber, gelişmenin minimum düzeyde etkilendiği yüksek ya da düşük inkübasyon sıcaklığı gibi fiziksel +faktörler için de kullanılır.
Minimum Letal Doz İlacın patojeni öldüren en düşük konsantrasyonudur. İlacın sidal etkisini gösterir. Minimum öldürücü doz.
Misel Flamentli mikrofunguslarda (küflerde) hiflerin oluşturduğu yumak.
Mitoz Hücre bölünmesi.
Modifikasyon (1) Çevre etkisi ile fenotipte meydana gelen değişiklikler.
Modifikasyon (2) Bakterilerde, kendi restriksiyon enzimleri ile DNA 'nın parçalanmasını önleyen DNA'nın seçici metilasyonu.
Monococcus Monokok formundaki bakteri cinsi.

Monokok

Bölündükten sonra ana hücreden ayrılarak her biri ayrı hücre şeklinde görülen yuvarlak bakteriler.

Monosentrik

Tek bir sentromeri olan.

Monospor

Basit ya da bölünmemiş spor.

Monotrichous Bakteride sadece bir adet flagella olması. Monotrik.
Morbidite Belli bir hastalık gösterenlerin,sağlam kimselere oranı; hastalık oranı
Mortalite Canlılarda yeniden başlamamak üzere bütün hayati olayların son bulması. Ölüm. Ölüm oranı
MUG E. coli tip 1 tayininde kullanılan 4-methylumbelliferone glucoronide formülündeki kimyasal madde. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.
Mum Kavanozu Ağzı tam olarak kapanabilen bir kavanoza Petri kutuları yerleştirildikten sonra yanan bir mum yerleştirilip, kavanozun ağzı kapatılır. Mum sönünce içeride oksijen azalmış, %3 kadar karbondioksit birikmiş olur. Kapneik mikroorganizmalar basit olarak bu şekilde geliştirilebilir.

Mutajen

Mutasyon meydana getiren dış etkenler.

Mutasyon

Genomik DNA dizilerinde kendiliğinden  ya da ışın, kimyasal maddeler gibi etkenler nedeniyle meydana gelen herhangi bir değişiklik.

Mutualizm Bir ya da daha fazla mikroorganizmanın her biri yarar görecek şekilde ortak yaşaması. Örneğin liken oluşumu.
Myces Sözlük anlamı şapkalı mantardır. Bugün fungiyi tanımlayan son ek olarak kullanılmaktadır. Örneğin Ascomycetes.
Mycobacterium tuberculosis Tüberküloz (verem) hastalığı etmeni bakteri. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.

Myxomycotina

Akışkan (cıvık) fungusları içeren grup.