B  C  Ç  D  E  F  G  H  I  İ  J  K  L  M  N  O  Ö  P  R  S  Ş  T  U  V  Y  Z

Abakteriyel

Bakteri bulunmayan, bakterisiz olan.

Abiyotik Çevre

Organizmanın topografi, jeoloji, iklim, inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi.

Abiyotik Faktör

Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etkileyen iklim faktörleri, toprağın özellikleri, suyun kimyasal yapısı gibi faktörler.

Abortus

Düşük olayı ile uterus dışına atılan embriyo ya da fetus.

Absorbsiyon Emmek, içine çekmek, içine almak.

Acetobacter

Asetik asit bakterileri.

Acetyl-CoA Yolu Prüvik asidin anaerobik ayrışımı sırasında polisakkaritlerin beta - hidroksibutrik asit oluşumunda izlediği yol.

Acid-fast

Karbol fuksin gibi kuvvetli boyalarla boyandıktan sonra asitlendirilmiş alkol ya da seyreltik mineral asitlerle yapılan dekolorizasyona dirençlilik özelliği.

Actinomycetes

Filaman (flament) yapan, birçok yönleri ile bakterilere bazı yönleriyle mantarlara benzeyen, sülfür granüllerine sahip ve gram pozitif bakteriler. Aktinomiset.

Adaptasyon (1)

Giderek farklılaşan çevre şartlarına uyabilmek için canlıların gösterdikleri kapasite. Organizmanın çevresine uyumu ile oluşan bir evrim olayı.

Adaptasyon (2)

Reseptörlerin farklı uyarılara karşı gösterdikleri uyum.

Adenoviridae

İki iplikli DNA' sı olan virüs grubu. Hayvanlarda bazı tümörlere neden olan, 70-90 nm çapında, 252 kapsomerden oluşan ikozahedral bir protein kılıfı içinde düz bir DNA ile çift heliksi kapsayan, bir çok serotipleri patojen olan virüsler. Adenovirüs  tip 2 insan dahil memelilerde solunum yolu enfeksiyonlarına neden olur.

Adsorbsiyon

Moleküllerin katı bir yüzeye yapışması, tek molekül tabakasından oluşan bir yüzey tabakasının oluşması.

Adlandırma Mikroorganizmaların belirli bir sistem dahilinde adlandırılması. Ayrıca bakınız; binomiyel adlandırma. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.

Aeriyal Hif

Havaya doğru yükselen hifler. Hava hifleri. Bu hifler çoğalma için gerekli sporları taşır. Fertil (förtil) hif adı ile de anılırlar. Ayrıca bakınız; vejetatif hif.

Aerob

Ancak oksijenli ortamda yaşayabilen organizma. Aerobik.

Aerobiyoloji

Havada taşınan organizmaları inceleyen bilim dalı.

Aerobiyoz

Canlıların oksijen varlığında yaşaması.

Aerojenik

Gaz oluşturan.

Aerotaksi

Oksijene doğru (pozitif aerotaksi) veya oksijenden uzağa (negatif aerotaksi) doğru organizmanın hareketi.

Aerotolerans Testi

Anaerob olduğundan kuşku duyulan bir izolatın atmosferik gereksiniminin belirlenme testi. Oksijene duyarlık testi

Aerotolerant

Aslen anaerob olup, solunumunda atmosferde bulunan konsantrasyonda (%21) oksijen varlığına dayanabilen ve bu ortamda zayıf da olsa gelişebilen mikroorganizmalar. Bunlar zorunlu anaeroblardan farklı olarak atmosferik oksijene maruz kaldıklarında ölmezler. Bazı Clostridium türleri bu gruba girer. Ayrıca bakınız ; aerob, anaerob, mikroaerofil, fakültatif anaerob, fakültatif aerob.

Aflatoksin

Aspergillus flavus tarafından oluşturulan karsinojen bir metabolit. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.  

Agar

Besiyerlerini katılaştırmak için kullanılan kompleks bir polisakkarittir. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.

Agar agar

Besiyeri bileşimine katılan jelleştirici madde çoğu kez agar agar adı ile anılır. Bu kullanım, Nutrient Agar, MacConkey Agar gibi katı besiyerlerinin adları ile saf agarı ayırmak içindir.

Agaropektin Agar agar bileşiminde olan ve viskoz özellik veren bir madde.

Agaroz

Agarın bileşimindeki 2 polisakkaritten birisi olup agarın jelleştirme özelliğini sağlar. Genellikle jel elektroforez çalışmalarında kullanılır.

Agaroz Jeli

DNA parçalarını ayırmak için elektroforezde kullanılan jel.

AIDS Virüsü

Kazanılmış bağışıklık noksanlığı sendromuna (AIDS ; Acquired Immunodeficiency Syndrome) neden olan bir grup retro virüs. Lenfo adeno patide izole edilen LAV, insan T-lenfositlerinde görülen HTLV-3, immun bağışıklık noksanlığında görülen IDAV ve ARV bu gruptandır. Hepsi insan bağışıklık noksanlığı virüsleri grubuna sokularak kısaca HIV olarak gruplandırılır.

Akrognus

Konidyoforun ucunda oluşan

Aktif Bağışıklık Bir antijenle karşılaştığında vücudun kendi immun sistemi tarafından antikor oluşturması. 
Aktif Bölge Bir protein molekülünde ligandın, enzim molekülünde substratın bağlandığı yer.
Aktif Merkez Bir enzim molekülünde substratın bağlandığı ve etkileşime girdiği yer.
Aktifleştirici Enzimler Amino asitlerin nükleotid monofosfatlarının aktivasyonu sırasında katalizör olarak iş gören enzimler. Örnek: Amino asil sentataz.

Akut

Sert başlayan ancak kısa sürede iyileşme görülen bir infeksiyon ya da hastalık. Kronik olmayan.

Aldehit Fuksin

Bazik fuksin ve aldehitle birlikte, pankreasın beta hücreleri, elastin, sülfatlı müsinler gibi sülfür içeren bileşiklerin boyanmasını sağlayan madde.

Alem Bölüm‘erin  (Divisyon) bir araya gelmesiyle oluşan grup.

Alfa Hemoliz

Kanlı agar besiyerinde kolonilerin etrafında soluk yeşil renkli bir alanın meydana gelmesi ile karakterize bir hemolizdir. Hemoglobinin methemoglobine indirgenmesidir. Ayrıca bakınız; beta hemoliz ve gama hemoliz.

Alg

Fototrofik ökaryotik mikroorganizmalar. Yosunlar olarak da bilinirler. Likenleri oluşturan 2 mikroorganizma grubundan birisidir. Tek ya da çok hücreli olabilirler. Siyanobakteriler olarak da adlandırılan mavi-yeşil alglerin bilinen algler ile hiçbir ilişkisi yoktur. Ayrıca bakınız Cyanobacterium.

Alkalifil

Alkalofil. Gelişme optimumu alkali olan (pH 8-11) olan mikroorganizmalar. Rhizobium 'lar tipik alkalifil organizmalardır. Ayrıca bakınız; asidofil.

Alkalifilik

Alkali koşullarda optimum gelişebilen.

Alkol

Doymuş karbon atomuna bağlı hidroksil gurubu içeren bileşikler. Aksi belirtilmez ise alkol denildiğinde etil alkol anlaşılır.

Alkol Fermentasyonu Pirüvik asitten karboksil grubunun çıkarılması ile iki karbonlu asetaldehidin oluştuğu ve bunun da NADH 'den elektron alması sonucu son ürün olarak etil alkolün oluştuğu ve bazı anaerob organizmalar tarafından kullanılan bir metabolik yol.
Allerjen Allerjiye neden olan herhangi bir madde.
Allerji Bazı allerjenlere yani  allerji meydana getiren maddelere karşı vücutta doğuştan veya sonradan gelişen aşırı duyarlılık.
Alt tür Tür‘erin (Species) bir alt kısmı.
Alternaria

Yaygın bir küf (mantar) cinsi.

Alyuvar Kırmızı kan hücresi, Eritrosit olarak adlandırılır.Omurgalı hayvanların kanında bulunan, memelilerde yuvarlak ve çekirdeksiz, sadece lama ve devede diğer omurgalılarda olduğu gibi, oval ve çekirdekli olan, içindeki hemoglobinle oksijeni +bağlayarak taşınmasını sağlayan hücredir.

Amaçlı Mutasyon

Mutajen ilavesi ile yapılan mutasyon.

Amfoterik

Ortamın pH derecesine göre bir bileşiğin hem bazik hem asidik olmak üzere iki taraflı iyonize olma durumu.

Amino asit

Genel formülü R-CH(NH2)COOH olan bir bileşik sınıfı. R, bu sınıftaki çeşitli amino asitleri belirleyen yan zincirdir, hidrojen ya da organik bir madde olabilir ve amino asidin özelliğini belirler. Optik olarak D ve L izomerleri vardır. Canlı organizmalarda proteinin yapısında L izomeri bulunur. Doğada yirmi çeşit amino asit vardır. Ototrof organizmalar tarafından sentezlenen proteinin temel birimidir ve sindirimde proteinin parçalanmasıyla oluşur.

Amino Grubu

 -NH2.

Amip

Bir ya da daha fazla pseudopodya (yalancı ayak) oluşturarak şeklini önemli ölçüde değiştirebilen ve bu şekilde hareket sağlayan ökaryotik mikroorganizma.

Amipsi

Amip gibi, ameboid.

Amipsi hareket

Sitoplazmanın geçici olarak oluşturulan bir çıkıntıya (psöydopodya, yalancı ayak) akması ile sağlanan amipsi hareket şekli.

Amphitrichious Bakteri hücresinde hücrenin iki ucundan çıkan birer flagella. Amfitrik
Amplifikasyon Büyütme, çoğaltma, genişletme, yükseltme.

Anabolizma

Organik ya da anorganik basit maddelerden genellikle enerji gerektirerek temel hücresel bileşenlerin sentezlendiği metabolizma. Ayrıca bakınız; katabolizma.

Anaerob

Gelişmesi için solunumda oksijen (hava) olmaması gereken. Bu grup mikroorganizmalar atmosferik oksijen konsantrasyonunda (%21) gelişemez.  Obligat anaeroblar karbondioksit inkübatöründe dahi gelişemezler. Tetanos bakterisi (Clostridium tetani) anaerob bir organizmadır. Bu bakterilerin geliştirilmesi için özel sistemler gerekir. Ayrıca bakınız ; aerob, mikroaerofil, aerotolerant, fakültatif anaerob, fakültatif aerob. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.

Anaerobik

Serbest atmosferik oksijenin olmadığı ortamlarda gelişebilen. Ayrıca bakınız ; anaerob.

Anaerobik Solunum

Anaerobik koşullardaki solunum. Normal solunumda son elektron akseptörü oksijen değil, karbon dioksit, demir, fumarat, nitrat, nitrit, nitroz oksit, sülfat, sülfür vs. 'dir. Anaerobik solunum, fermantasyondan farklı olarak elektron transport zincirini elektronu gidermek için kullanır. Ayrıca bakınız; fermentasyon.

Anaerobiyos

Moleküler oksijenin bulunmadığı koşullardaki yaşam.

Anaerojenik

Gaz oluşturmayan.

Anerji Özel bir antijene cevap verilmemesi hali. Organizmanın savunma yeteneğinin kaybolması. Takatsizlik, zafiyet hali.
Angstron 1 metrenin on milyarda biri. A simgesi ile gösterilir.

Anoksijenik

Oksijen oluşturamayan. Ayrıca bakınız; oksijenik.

Anoksijenik Fotosentez

Yeşil ve menekşe bakterilerde görülen ve oksijenin çıkarılmadığı bir fotosentez şeklidir. Bunlarda ışık enerjisi ATP sentezi için siklik fotofosforilasyon kullanılır.

Antagonist

Mikroorganizmaların birbiri üzerine olumsuz etkisi. Sinerjik etkinin tersi.

Anteridyum Erkek gamet

Antibiyogram

Bir mikroorganizmanın çeşitli antibiyotiklere duyarlığının belirlenmesi için yapılan test.

Antibiyotiğe Dayanıklı Genler

Plazmitlerde bulunan ve çeşitli antibiyotiklere karşı girdikleri ya da bulundukları hücreyi dirençli hale getiren genler. Ayrıca bakınız; R plazmitleri.

Antibiyotik

Mikroorganizmalar tarafından üretilen ya da sentetik olarak elde edilen, diğer mikroorganizmalar üzerinde gelişmeyi durdurucu ya da öldürücü etki yapan  bileşikler.

Antifagosit Vücuda giren bakteri, yabancı madde ve diğer hücresel kalıntılara karşı fagositoz yeteneğinin inhibisyonu.
Antijen Bağışık yanıta neden olan moleküler yapı. İmmunojen.
Antijen Bağlanma Yeri Özel olarak antijen bağlayan imunoglobulin molekülünün bir parçası. Her antikor molekülünün iki antijen bağlama yeri vardır.
Antijenik determinant Antijen molekülünün, antikor molekülüne (imunoglobulin ya da T hücresi) bağlandığı bölgesi. Epitop.
Antikoagülant Kanın pıhtılaşmasını engelleyen herhangi bir madde. Örnek: heparin, hirudin.
Antikor Özel bir antijene cevap olarak B lenfositleri ve plazma hücreleri tarafından meydana getirilen ve bağışıklıktan sorumlu olan glikoprotein yapısındaki maddeler. İmunoglobulinler (IgG, IgM, IgA, IgD ve IgE tipleri) ve bunların alt grupları gibi kazanılmış bağışıklık elemanları.

Antimikrobiyel

Mikroorganizma tarafından üretilen ya da sentetik olarak elde edilen ve mikroorganizmaları öldüren ya da gelişmesini baskılayan kimyasal madde.

Antimikrobiyel İlaç

Vücut dokusuna zarar vermeden patojenleri tahrip eden herhangi bir kimyasal madde. Ayrıca bakınız; antimikrobiyel.

Antimisin A Streptomyces griseus 'tan izole edilen ve elektron taşıma zincirinde elektronların sitokrom b 'den sitokrom c 'ye taşınmasını engelleyen bir antibiyotik.
Antiseptik İnsan, hayvan ve bitkilerin dokularına yerleşerek hastalığa yol açan mikroorganizmaları öldürmek amacıyla kullanılan maddeler. Ayrıca bakınız; antibiyotik ve dezenfektan.

Antiserum

Bağışıklıktan sonra elde edilen ve özel antikorlar kapsayan serum.

Antitoksik Toksinin etkisini ortadan kaldıran, toksini nötralize eden.
Antitoksin Antijen özelliği gösteren toksine karşı oluşan antikor. Bu antikor toksin ile birleşerek onun etkisini ortadan kaldırır.
Antiviral Virüslere etkili, virüslerin zararlı etkilerini önleyen.

Antiviral protein

Virüs çoğalmasını durduran herhangi bir protein.

Antrofofilik

Microsporum audouinii de olduğu gibi genellikle sadece insanları infekte eden mantarlar.

Apikal

Herhangi bir hücre, yapı veya organın üst, uç kısmı.

Apikulus  Bir hücre ya da konidinin bir ya da her iki ucundaki kısa çıkıntı.
Apofisis Sporangioforun kolumellanın hemen altından çıkması.

Apse

Lokal olarak iltihap yapıcı (piyojen) bakteri enfeksiyonlarıdır. Vücudun her yerinde ve her organında gelişebilir.
Arbovirüs Artropod kaynaklı virüsler.

Arkebakteri

Monera içinde gerçek peptidoglikan yapıları olmayan ve bazı özellikleri bakımından bakterilerden ayrı bir grup olarak tanımlanan, aşırı sıcak, aşırı tuzlu ortamlarda yaşayabilen mikroorganizmalar. Önceden Archaebacteria olarak adlandırılırdı.

Artrit Eklem iltihabı.

Artrospor

Bölmeli hiflerin parçalanmasıyla oluşan eşeysiz fungus sporu.

Ascomycetes Bilinen çoğu maya ve küfün bulunduğu fungi sınıfı. Bu sınıf içinde bulunan üyeler sudan karaya doğru olan evrimlerini tamamlamışlar ve böylece "yüksek fungi" olarak da adlandırılmaktadırlar.

Asepsi

İstenmeyen organizmaların kirliliğinin bulunmaması.

Aseptik Teknik

Hücre, doku ve organ kültürlerinde mikroorganizmaların girişini önlemede kullanılan işlemler. Mikroorganizma enfeksiyonunun ve bulaşmanın (kontaminasyon) olmaması. Sterilitenin korunması için steril ekipman ve besiyerlerine uygulanan koruyucu işlem.

Asetolaktis Bazı metanojenler tarafından asetatın metan ve karbondioksite parçalanması.
Asidofil Optimum gelişmeleri genellikle pH 6 'nın altında olan ve nötr üzerindeki pH 'larda gelişemeyen ya da çok zayıf gelişebilen organizmalar. Ekstrem asidofiller pH 1 değerine kadar gelişebilirler. Acetobacter, laktik asit bakterileri, mayalar ve küflerin büyük çoğunluğu tipik asidofil organizmalardır. Ayrıca bakınız; alkalifil.
Asidofilik Optimum olarak asit ortamlarda gelişebilen.

Asidotolerant

Aside dirençli.

Askokarp Askosporları içeren gövdeli yapı.

Askospor

Ascomycetes sınıfında görülen, askus denilen sporangiyumlarda iki - sekiz adet olarak meydana gelen haploid spor.

ASO "Antistreptolizin O" için kullanılan kısaltma. Streptolizin, "Hemolitik Streptokok" adı verilen bakterilerin salgıladığı toksinin adıdır. Bu toksinin varlığını tespit için yapılan tetkike de ASO denilir. ASO, romatizma gibi bazı hemolitik streptokok enfeksiyonlarında yükseldiği için, teşhiste ASO değerleri önem taşır. Klinik streptokoklar için tıklayın.
Aspergillus

Yaygın bir küf (mantar) cinsi.

Aspergillus fisherii

Isıya dayanıklı olma özelliği nedeni ile genellikle meyve suyu ve konsantrelerinde sorun çıkaran bir küf türü.

Aşı (1)

Bazı hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda enjekte edilen ölü ya da zayıf bakteri süspansiyonu.

Aşı (2)

İnokulasyon.

Avirulent Kısıtlı patojenik potansiyeli olan mikroorganizma.
Azot Fiksasyonu Başta Rhizobium olmak üzere baklagillerle ortak yaşam sonunda havanın serbest azotunu bitkiye kazandırma işlemi. Azotobacter cinsi bakteriler serbest olarak da azot fiksasyonu yapabilmektedir.