Rekombinant Faj Antikor Tekniği (RFAT) Prof. Dr. Mustafa Arda
Ankara Üniversitesi
Veteriner Fakültesi
01. Genel Bilgiler Gerek
prokaryotik ve gerekse ökaryotik organizmalara ait değişik proteinleri kodlayan genler,
çeşitli vektörler (faj, plasmid, cosmid, fajmid, virus, bakteri, vs.) yardımıyla,
mikroorganizmalarda (genellikle, bakterilerde, basillerde, vs.) ve/veya ökaryotik
hücrelerde başarı ile klonlanmış ve genlerin ekspresyonu sağlanmıştır. Kuşkusuz,
bunlar arasında, ökaryotiklere ait immunglobulin genleri de bulunmaktadır. Ancak,
bugüne kadar, tam ve fonksiyonel bir İg geni klonlanamamış sadece, ağır zincirin
Fc-porsiyonu veya sadece ağır veya hafif zincirlerin bir bölümü klonlanabilmiştir.
Çünkü, tam bir immunglobulin geni, tek bir DNA sekansı halinde bulunmayıp ayrı ayrı
genlerin reorganizasyonu sonu oluşabilmektedir. Dolayısıyla de bu genlerin hepsini bir
arada elde etmek mümkün olamamaktadır. Son
teknikler, antikor molekülleri arasında da rekombinant teknikleri yardımıyla bazı
kimerik moleküllerin elde edilmesine olanak sağlamıştır. Spesifik bir antikor
molekülünün homolog immunojenle birleşebilen kısmı, immunglobulinin Fab (Fragment
antigen binding) bölgesinde bulunan VH (variable heavy) ve VL (variable light)
zincirleridir. Bunlardan VH, ağır zincirin amino terminal (NH2) ucundan ve VL'de hafif
zincirin yine aynı ucundan itibaren yaklaşık 110 amino asitlik (M.A.22.500) bölgesini
kapsarlar. Geri kalan kısımlar ise sabit (konstant) bir amino asit dizisine sahiptirler.
Fonksiyonel bir spesifik immunglobulinin, homolog antijenle etkin bir tarzda bağlanabilen
VH ve VL kısımları, molekülün CH1 ve CL kısımlarından enzimatik olarak kesilerek
çıkarılırsa elde edilen sadece VH ve VL kısımları yine antijenle bağlama
etkinliğini devam ettirir. Ancak, molekülün geri kalan kısımlarına ait biyolojik
aktivitelerin sahip olamaz. Eğer, bu dezavantaj göz ardı edilirse ve antijen-antikor
ilişkisi ön plana alınırsa, sadece, VH ve VL bölgelerinin aktivitesi de yeterli
olabilmektedir.
Enzimatik
olarak İg molekülünden ayrılmış olan, VH ve VL kısımları bir arada tutulabilmek
ve bir bütün halinde fonksiyonunu tam olarak sağlamak için, her iki zincir
birbirlerine doğal peptid linkerlerle (Gly4Ser3)
bağlanarak bu iki kısa tek zincir birleştirilir (ScFv: Single chain fragment variable)
ve böylece molekülün etkinliği artırılır. Bu linker yaklaşık 15 amino asitten
oluşmakta ve VL'ın 5'-amino terminal ucu ile VH'in 3'-karboksi terminal ucu arasındaki
3.5 nm uzunluğundaki aralığı doldurmaktadır. Bu tarzda hazırlanan molekülün
stabilitesi ve afinitesi, antijenle bağlanma yönünden, doğal antikor
molekülününkine eşittir. Bu yöntem, aynı zamanda, başka immunojenlere karşı
hazırlanmış antikorların VH ve VL bölgelerini veya başka hayvanlardan elde edilen ve
aynı immunojene karşı oluşan İg'lerin VH ve VL kısımlarını birleştirme
olanağını sağladığı gibi, tam bir ağır veya hafif zincirleri de benzer tarzda
değiştirebilme imkânını verebilmektedir (rekombinant antikor, bispesifik antikor,
kimerik antikor).
Yukarıda
bahsedilen rekombinant antikor elde etme tekniğinin sonuçlarından yararlanılarak
rekombinant faj antikor teknolojisi (RFAT) geliştirilmiştir. Ancak, bu son yöntem
monoklonal antikor (MKA) elde etme prosedürüne alternatif olarak kabul edilmekte ve MKA
teknolojisine bazı üstünlükleri de bulunmaktadır. Bu
tekniğin esasını, antikor fragmentlerini (Fv= VH + VL bölgelerini) bir fajmid vektör
yardımıyla bakteride klonlamak ve üreyen fajların yüzeyinde VH + VL moleküllerinin,
bir füsyon proteini olarak, ekspresyonunu sağlamak, oluşturmaktadır. Burada, faja
(M13) ait g3p proteinine bağlanmış olarak elde edilen antikor molekülü (VH + VL),
spesifik antijenle birleşme özelliği taşır. Bu
teknoloji ile elde edilen antikorları, insan ve hayvanlardaki bir çok hastalıkların
epidemiyolojisi, pasif bağışıklık, serodiagnozis ve seroterapisinde kullanma
olanağı olduğu gibi, bir çok araştırmada da yararlanma için yeni ufuklar
açmaktadır. 02. Rekombinant Faj Antikor Tekniğinin Avantajları 1)
Rekombinant faj antikorların (RFA) üretimi daha kolaydır. Buna karşın MKA’ ın
(monoklonal antikorlar) üretimi zaman alıcı ve yorucudur. Spesifik antikor genleri
kolaylıkla dalak hücrelerinden elde edilebilir. Bu durum zamandan ve emekten büyük
tasarruf sağlar. 03. Rekombinant Faj Antikor Tekniğinin Aşamaları 1)
Antikor sentezleyen hibridomalar veya immunize edilmiş farelerin dalaklarından sağlanan
B-hücreleri (veya plasma hücreleri) içinden, immunglobulin molekülünün ağır ve
hafif zincirlerine ait mRNA'lar ayrı ayrı izole edilerek pürifikasyona tabi tutulurlar.
Antikor kolanlanmasının ilk adımını ve başarısını bu pürifikasyon sağlar.
Ayrıca, hibridomaların veya B-hücrelerinin ve antikor sentezleme durumları,
klonlamadan önce, iyice kontrolden geçirilmelidir. Pürifikasyon için afinite
kromatografi tekniğinden yararlanılabilir. 2)
Saf olarak elde edilen ağır ve hafif zincirlere ait mRNA' lardan revers transkriptaz
enzimi yardımı ile tek iplikçik cDNA 'lar (komplementer DNA) sentezlenirler. Bu
amaçla, mRNA'ların 3'-uçlarına poli A(AAA....A) nukleotidleri ve bunların
karşılarına da poli T(TTT...T)'ler sentezlenirler. Bu poli T 'ler polimerizasyon için
bir basamak oluştururlar. Bundan sonra revers transkriptaz enzimi ile mRNA 'lara tek
iplikçik komplementer DNA'lar sentezlenir.
3)
Her iki cDNA üzerindeki VH ve VL genleri için ayrı ayrı primerler hazırlanarak PCR
tekniği ile amplifiye edilirler (30 kez çoğaltılır). 4)
Amplifiye edilen VH ve VL zincir fragmentleri ayrı ayrı, agarose jel elektroforezise
tabi tutularak pürifiye edilirler. Böylece, primerler ve diğer eksternal amplifiye
ürünlerden kurtarılmış olurlar. Oluşan bantlar Ethidium bromide ile boyanarak
görünür hale getirilir. Amplifiye edilen bantlar, agarose jelden kesilerek
çıkarılır ve pürifiye edilirler . 5)
VH ve VL gen sekansları, DNA linkerleri kullanılarak birleştirilir ve böylece tek
iplikçik DNA fragmenti elde edilir. Linker, VH gen sekansının 3'-ucu ile VL gen
sekansının 5'-ucu arasını birleştirir. Oluşan bu tek iplikçik molekül 700 baz
çifti uzunluktadır (ScFv DNA fragmenti: Single chain fragment variable).
6)
Elde edilen bu son molekül (VH + linker + VL), tekrar PCR tekniği ile, oligonukleotid
primerler kullanılarak, amplifiye edilir (30 kez). Bundan sonra VH'in 5'-ucunda Sfil
için ve LV'nin de serbest ucunda (3') NotI restriksiyon enzimleri için kesim yerleri
(spesifik linker) ilave edilir. 7)
Ortamdaki bağlanmamış, artan linkerleri, dNTP ve Taq polimeraz, vs. gidermek için
tekrar bir pürifikasyona tabi tutulur (Spun kolum pürifikasyon). 8)
Uçlara ilave edilen spesifik linkerler, ayrı ayrı Sfil ve NotI restriksiyon enzimlerin
ilavesi ile kesilerek yapışkan uçlar meydana getirilir.
9)
Antikor tek iplikçik DNA fragmenti (ScFv), fajmid vektör (pCANTAB5) ile birleştirilir.
Ancak, bu vektör de önceden Sfil ve NotI'le kesilerek iki tane komplementer yapışkan
uç meydana getirilir ve öylece ScFv ile bileşmesi kolaylaştırılır. İki yapışkan
ucun birleşmesinde DNA ligazdan yararlanılır. 10)
Hazırlanmış olan ScFv DNA sekansı ile fajmid kimerik molekülü, kompetent E.coli TG1
suşuna transfer edilir ve E. coli TG1 suşu, içinde CaCl2 glikoz ve ampisilin
bulunan ortamda 30°C'de inkube edilir (transfer için elektroporasyon tekniği de
kullanılabilir). Bu ortamda sadece pCANTAB5
taşıyan E.coli TG1'ler ürer. Çünkü, fajmid de ampicillin dirençlilik geni
bulunmaktadır. 11)
Fajmid taşıyan E.coli TG1 kolonileri M13K07 helper fajı ile infekte edilir.
Bakteriye transfer edilen rekombinant molekül (ScFv-DNA sekansı + pCANTAB5 fajmid)
hücre içinde, sentez edilmeye başlar. Bu sırada faj replikasyonu da başlar, tam faj
molekülleri oluşarak bakteri hücresinden dışarı çıkarlar. Dışarı çıkan ve
içinde ScFv-gen sekansı taşıyan faj partiküllerinin yüzeyindeki g3p proteinine
bağlı olarak bir veya birkaç antikor eksprese edilir.
12)
Bakteriden dışarı çıkan fajların ucunda antikor molekülünün varlığı,
immunolojik yöntemlerle (ELISA, vs) kontrol edilir. Bağlanamayan faj veya antikorlar,
sistem yıkanarak, giderilir. 13)
Ucunda antikor molekülü taşıyan fajla, E. coli TG1 tekrar infekte edilir ve
katı ortama ekilir. Koloniler alınarak saf
olarak üretilir ve fazla miktarda antikor taşıyan faj partikülleri elde edilir. Fajmid
de tek iplikçik M13'e ve çift iplikcikli plasmide ait replikasyon orijini bulunur. |
||||||||||||||