DNA Baz Sıralarının Saptanması Prof. Dr. Mustafa Arda
Ankara Üniversitesi
Veteriner Fakültesi
01. Genel Bilgiler Prokaryotik
organizmaların (bakteri), faj, virus ve plasmidlerin DNA'larında bulunan nukleotid
sekanslarının belirlenmesinde başlıca iki klasik yöntem önderlik etmiştir.
Bunlardan biri, Frederick Sanger (1975) tarafından geliştirilen ve dideoksinukleotid
olarak adlandırılan tekniktir (enzimik metod). Bu metotla, Sanger, küçük DNA
fajlarından olan øX174 fajının 5386 baz çiftinden (bp) oluşan genomunun nukleotid
sıralarını saptamıştır (sequencing). Baz
sıralarını saptamada diğer bir metod da A.M.Maxam ve W.Gilbert'e (1977) aittir
(kimyasal metod). Bu araştırıcılar da SV40 virusunun baz sekanslarını
belirlemişlerdir (5226 bp). Greg Sutcliffe (1979), Gilbert'in laboratuvarında aynı
tekniği uygulayarak pBR322 plasmidinin baz sıralarını tespit etmiştir (4362 bp). Artık,
bu gün, DNA baz sıralarının saptanması, geliştirilen yeni aletler yardımıyla
otomatik olarak kolay, doğru ve kısa bir süre için de (bir günde binlerce baz)
yapılabilmektedir (automatic DNA sequencing). Aşağıdaki
bu iki temel yöntemin genel prensipleri hakkında çok kısa bilgi verilmektedir. Ancak,
bu iki metotta da sonraları yapılan bazı değişikliklerle yenilikler kazandırılmıştır. Pratikte en
fazla enzimik yöntem kullanılmamaktadır. 02. Maxam-Gilbert Yöntemi (Kimyasal Metod) Aşağıda,
kısa bir DNA segmentinin baz sıralarının saptanması örnek olarak verilecektir. 1)
Baz sıraları saptanması istenen DNA, spesifik restriksiyon endonukleaz (Örn., EcoRI)
ile kesilerek değişik boylarda çift iplikçikli DNA fragmentleri elde edilir.
2)
Bu DNA segmentleri, 3'-uçlarından radyoaktif bir madde olan 32P
ile işaretlenirler. a)
Birinci tüpteki işaretli ve tek iplikçik DNA fragment süspansiyonuna guaninine (G)
etkileyen dimetil sülfat (DMS) katıldığını düşünelim. Bu madde bir segmentte
bulunan guaninlerden birine etkileyecek diğerleri ise sağlam kalacaktır. a)
Birinci tüpte değişik boyda ve sadece G-bazlarından kesilmiş segmentler
bulunacaktır, 7)
Bu tüpler ayrı ayrı agarose gel elektroforezise (veya poliakrilamid gel elektroforezis,
PAGE) tabi tutularak, elektriksel ortamda, boylarına göre (molekül ağırlıklarına
göre) büyükten küçüğe doğru bir seperasyona tabi tutulurlar. Jel üzerinde,
büyük segmentler baş tarafta ve küçük segmentler de karşı uç da yer
alacaklardır. 8)
Bu jel üzerine, X-ışınlarına duyarlı bir film yerleştirilerek, radyoaktivitenin (32P)
filme etkilenmesi sağlanır. Filmlerin geliştirilmesi sonunda, radyoaktif fosforun
etkilediği yerler siyah lekeler (bantlar) halinde ortaya çıkarlar (otoradyografi). 9)
Dört tüp için elde edilen bantlar birbirleriyle karşılaştırılır ve
değerlendirilmesi yapılır. Bu değerlendirme tüplere göre aşağıda
gösterilmiştir. a)
1.tüpe ait sütunda, 3 tane G bandı, Yukarıda
belirtildiği tarzda, incelenmeye alınan DNA segmentinin baz sıraları, yukarıdan
aşağı veya aşağıdan yukarı doğru bantlar birbirleriyle karşılaştırılarak,
şekilde belirtildiği gibi, saptanır. 03. Sanger Yöntemi (Enzimik Metod) Sanger
metodunun esasını spesifik zincir terminatörleri olan 4 tür
2,-3-dideoksinukleotidlerin (ddATP, ddGTP, ddCTP, ddTTP) çok kontrollü miktarlarda ve
sürelerde kullanılması oluşturmaktadır. Bu maddelerin yapılarında bulunan,
deoksiribozlarda 2. ve 3. pozisyonlardaki OH moleküllerindeki oksijenlerin olmaması,
sadece H'nin bulunması, sentez sırasında, bu maddelerin sıraya girmesi durumunda,
polimerizasyonu durdurmaktadır. Çünkü, bunlar yandaki moleküllerle fosfodiester
bağları kuramamaktadırlar. Bu
yöntemde, test ortamında, 4 tür ddNTP, DNA polimeraz I (klenow fragmenti), 4 tür DNTP (dATP, dGTP, dCTP, dTTP:
bu nukleotidler polimerizasyon için gereklidirler) yanı sıra, ayrıca, baz sırası
tayini yapılacak olan kısa tek iplikçik DNA segmenti (kalıp sekans) ve bunun
3'-ucundaki DNA bazlarına komplementer olan ve 32P
ile 5'-uçlarından işaretlenmiş çok kısa (4 bazlık) primer DNA segmentleri de
bulundurulur. Bu primer DNA fragmentlerı, polimeraz I enziminin sentezi için basamak
oluştururlar.
Bu
teknikle baz sıralarının tayini kısaca aşağıda açıklanmıştır. 1)
Baz sırası saptanacak olan DNA, spesifik restriksiyon endonukleazlardan biri ile (Örn.,
EcoRI gibi) kesilerek değişik boylarda DNA segmentleri elde edilir. 2)
Bu segmentler ısı (veya 0.5 N NaOH) ile denatüre edilerek tek iplikcikli hale
getirilirler. 3)
Denatüre edilen segmentler 4 eşit kısma ayrılarak tüplere taksim edilirler. 4)
Kısa DNA primerleri (5'-uçlarından
32P
ile işaretlenmiş) test ortamına ilave edilir. Bu primerler, baz sırası tayini
yapılacak olan DNA segmentlerinin 3'-uçlarındaki 4 bazın komplementeri olduklarından
bunlarla çok çabuk birleşirler. 5)
Tüplerin her birine, primerlerin yanı sıra, yeterli miktarda ve polimerizasyonda kullanılacak olan 4 tür (normal) deoksinukleotid
trifosfat, polimeraz I enzimi (klenow fragmenti) ile her tüpe ayrı tür ddNTP konur. Primer
DNA segmentleri, tayini yapılacak DNA segmentinin 3'-ucundaki 4 nukleotide bağlanınca,
polimeraz I enzimi, ortamdaki deoksinukleotid trifosfatları (DNA segmentini kalıp olarak
kullanarak) primerlerin 3' -OH ucuna yerleştirerek zincirin büyümesini sağlar. Ancak,
sıraya ortamdaki spesifik dideoksinukleotid trifosfatların girmesi halinde sentez durur
ve sonlanır. 1.
tüpte: Bu tüpe ddGTP konulmuş olsun: Tüpte polimerizasyon sırasında, baz sırası
belirlenecek olan hedef DNA segmentinde sitozinin (C) sırada bulunduğu durumda,
polimerase enzimi bunun karşısına guanini (G) getirerek primerin 3'-OH ucuna ilave
etmesi gerekecektir. Ortamda, normal guanosin trifosfatlar (dGTP) yanı sıra,
dideoksinukleotid guanosin trifosfatlar (ddGTP) da bulunmaktadır. Eğer, polimerase
enzimi ddGTP'ı, normal dGTP yerine, sıraya koyarsa, sentez bu aşamadan sonra daha ileri
gidemez ve sonlanır. 2.
tüpte: Bu tüpe ddATP konulmuş olsun: Bu durumda, polimerizasyon sırasında, enzim, DNA
segmentinde Timinin (T) sırada olduğu durumda, primerin 3'-OH ucuna Adenini (A) ilave
etmesi gerekir. Eğer enzim, ddATP'ı primerin ucuna katarsa, buradan itibaren sentez
durur. 3.
tüpte: Bu tüpe ddCTP konulduğunda, bu madde sentez sırasında DNA'daki adenin
karşısında sıraya girerek sentezi durdurur. 4.
tüpte: Bu tüpe de ddTTP konulduğundan, sentez sırasında DNA'daki adenin karşısında
bu ddTTP gireceğinden sentez sona erecek ve değişik boylarda segmentler oluşacaktır. Bundan
sonra, 4 tüp ayrı ayrı agarose gel elektroforeze tabi tutularak segmentler boylarına
göre, bir seperasyona tabi tutulurlar. Sonra bunlar otoradyografi ile belirgin siyah
bantlar haline getirilir ve aynen Maxam-Gilbert yönteminde olduğu gibi
karşılaştırılarak baz sıraları saptanmaya çalışılır. Baz
sıralarının saptanması şeklinde izah edildiği tarzda yapılır. Son
yıllarda geliştirilen yeni tekniklerle (automated DNA sequencer) otomatik olarak DNA baz
sıraları tayini (sequencing) yapılabilmektedir. |
||||