Biyoteknolojinin Önemi , Kısa Tarihçesi, Restriksiyon Endonukleazlar ve RNA'dan cDNA Elde Edilmesi Prof. Dr. Mustafa Arda
Ankara Üniversitesi
Veteriner Fakültesi 01. Genel Bilgiler 01.
Genel Bilgiler İnsanoğlu, eskiden
beri, hayvanlarda ve bitkilerde özel seleksiyon yöntemleri kullanarak, genetik yapıyı
değiştirmeye çalışmış ve bir çok konuda da başarıya ulaşmıştır. Ancak, bu
tarzda, yeni ve istenilen karakterde nesillerin oluşturulması çok zaman almakta ve
hatta çoğu zaman sonuçlar arzu edilen yönde gitmemektedir. Son yıllarda
geliştirilen ileri tekniklerin biyoteknolojiye uygulanması, kısa sürede yeni türde ve
istenilen karakterde organizmaların meydan getirilmesine büyük yardımları olmuş ve
teknikler çok daha ileri düzeye çıkarılmıştır. Böylece, biyoteknolojinin
etkinliği ve ufukları çok fazla gelişmiş ve genişlemiştir. Çok özet olarak, biyoteknoloji, genetik
materyallerde moleküller düzeyde yapılan manipulasyonlarla yeni ve istenilen fenotipte
organizmalar ve faydalı ürünler elde etmektir. Bu gün biyoteknoloji
denildiğinde, ilk akla gelen, embriyonik ve genetik manipulasyonların da içinde
bulunduğu "Moleküler
genetik ve Rekombinant
DNA teknolojisidir. Bu teknolojiler yardımı ile, organizmaların genomlarında
(DNA veya RNA) bulunan bütün informasyonları ve şifreleri değiştirmek; aynı veya
farklı cinsten organizmalara DNA sekansları veya genleri aktarmak; istenilen DNA
sekanslarını veya baz sıralarını çıkarmak, genlerin birbirlerine olan konumlarını
ve ilişkilerini saptamak; transgenik hayvanlar, mikroorganizmalar elde etmek, yeni
genotipte ve fenotipte organizmalar hibrid hücreler oluşturmak; hücre füsyonları
yapmak, antikorların bakteriler tarafından üretilmesini sağlamak, insan ve
hayvanların sağlığında çok önemli rolleri olan biyoteknolojik aşılar, proteinler,
enzimler, antibiyotikler, hormonlar, sitokinler, monoklonal antikorlar, teşhis, tedavi,
koruma ve araştırma amacı ile kullanılan diagnostik maddeler, kimyasallar, vs. elde
etmek konularında biyoteknolojik yöntemlerden çok fazla yararlanılmaktadır. Bu
yöntemler yardımı ile, doğal koşullarda, ancak, yüz binlerce yıl içinde meydana
gelebilecek mutasyonları, in vitro koşullarda kısa bir süre içinde oluşturmak olanak
dahiline girmiştir. Yukarıda açıklanan
çok önemli konular nedeniyle, biyoteknoloji, multidisipliner bir
karakter gösterir. Her sahanın kendine özgü yöntemleri bulunmaktadır. İnsan ve
veteriner hekimlik, tarım, orman, endüstri, çevre, gıda ve diğer bir çok alanda
biyoteknolojik yöntemlerden oldukça fazla yararlar sağlanmaktadır. 02. Biyoteknoloji
ve Rekombinant DNA Teknolojisinin Çok Kısa
Tarihçesi 1960 Restriksiyon
endonukleazların bulunması
- İn vitro gen sentezi 1972 İlk rekombinant DNA molekülünün hazırlanması -
Somatostatinin rDNA teknolojisi ile üretimi 1978 İnsan genomik kütüphanesinin hazırlanması Biyoteknoloji teriminin
kullanılması 1920’li yıllardan sonra başlar. Ancak, biyoteknoloji ile ilgili
uygulamaların tarihi daha eskilere gitmektedir. Şöyle ki, ekmek, yoğurt, alkollü
içki, sirke, peynir, vs. yapımında mikroorganizmaların kullanılması, biyoteknoloji
içinde kabul edilmektedir. Genom üzerinde, diğer
bir ifade ile, genetik düzeyde manipulasyonları kapsayan uygulamalar ve çalışmalar,
1960’lı yılların sonlarına doğru Werner Arber ve Hamilton Smith
tarafından bazı mikroorganizmalarda restriksiyon endonukleazların
bulunması ve moleküler genetikte kullanılması ile başlamıştır denebilir. Çünkü,
bu enzimler çift iplikcikli DNA'larda belirli yerlerden kesmeler yapabilmekte ve böylece
de istenilen gen veya DNA sekansları kolaylıkla çıkarılabilmektedirler. 03. Bazı Restriksiyon Endonukleazlar Bakterilerin büyük
bir bölümü bir veya birkaç türde restriksiyon enzimi sentezleme yeteneğine
sahiptirler. Bunların, bakterilerde esas görevi, dışardan hücrelere giren ve bazı
özel gen veya markerler taşıyan genetik materyalleri ayrıştırarak hücrelerde
mutasyonlar meydana getirmesine mani olmak ve böylece, türlerin genetik karakterlerinin
stabilitesini korumaktır. Restriksiyon
endonukleazlar çift iplikcikli DNA da yaptıkları kesimlerin özelliklerine göre
başlıca 3 gruba ayrılmaktadırlar. Tip
I: Bu grupta
bulunan restriksiyon enzimleri büyük bir kimyasal kompleksiteye sahiptirler. Bunlar, DNA
üzerinde spesifik sekansları tanırlar fakat başka yerlerden ve değişik uzunluktan
keserler. Ayrıca, bu enzimler hem endonuklease ve hem de metilasyon yapma aktivitesine
sahiptirler. Böylece DNA'daki kesim yerlerini modifiye ederek genomu korurlar. Bu
gruptaki enzimler, genetik manipulasyonlarda güvenle kullanılamazlar. Örn, EcoAI, EcoBI,
EcoDI, EcoK, vs. gibi. Tip
II: Bu
gruptaki enzimler, çift iplikcikli DNA' da spesifik yerlere bağlanırlar ve belli bir
uzunlukta (4-7 baz çifti kadar) iki iplikçik te kesmeler yaparlar. Bu enzimler
rekombinant DNA teknolojisinde veya diğer genetik manipulasyonlarla güvenle
kullanılabilirler. Bakterilerden çok sayıda Tip 2 enzim elde edilmiş ve pürifiye
edildikten sonra biyoteknolojik çalışmalarda kullanılmak için ticarete sunulmuştur. Tip
III: Bu
enzimler de etkinlik bakımından Tip I'e benzerler. Bu nedenle de kullanım alanları
çok az veya yoktur. Genetik
manipulasyonlarda yararlanılan başlıca Tip II restriksiyon endonuklease (RE) enzimleri
ve bunlara ait bazı özellikler aşağıda kısa olarak belirtilmiştir. Eğer bir
bakteri birden fazla RE sentezliyorsa Romen rakamı ile ifade edilirler (I, II, vs.)
.Eğer, RE, bir R plasmidinde ise, o zaman büyük R harfi de ilave edilir. Bu gruptaki enzimler
DNA daki aktivitelerine göre başlıca 4 kategoriye ayrılmaktadırlar. 1) Yapışkan uç oluşturanlar: DNA üzerinde kesim
yaptıklarında yapışkan uçlar (komplementer uçlar) oluşturan enzimler, 4-7 bazlık
bir mesafeden asimetrik olarak soldan sağa veya sağdan sola doğru kesim etkinliği
gösterirler. Aşağıdaki tabloda,
DNA da spesifik yerlerden kesim yapan bazı enzimler ile bunları sentezleyen
mikroorganizmalar gösterilmiştir. Etken
Enzim Tanıma ve kesme ¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾ 4
baz tanıyanlar Haemophilus influenzae Hin
PI 5'...G/CGC.......3' 5
baz tanıyanlar Anabaena variabilis
Ava I 5'..G/GACC.....
3' 6
baz tanıyanlar Bacillus amyloliquefaciens Bam HI 5'...G/AATCC...3' 7
baz tanıyanlar Bacillus stearothermophilus BstE II
5'..G/GTNACC..3' Çizelgede, enzimlerin
kestikleri spesifik bölgeler DNA segmentinin 5'®3' yönünde
işaretlenmiştir. Bunlardan 6 bazlık mesafeden kesen Pst I enzimi ise,
diğerlerine göre ters yönde (5'¬3') bazları tanıyarak
keser. Klonlamada en çok
kullanılan enzimlerin birinin (Örn., EcoRI) kesim tarzı aşağıda kısaca
belirtilmiştir. EcoRI, çift iplikcikli DNA da 6 baz aralıkla kesme yapar. Kesim yönü
5' ®3' olur. Bölünen DNA segmentinin
iki ucunda, birbirleriyle veya aynı uçlara sahip yabancı gen DNA segmentinin
uçlarıyla birleşmeye hazır iki yapışkan uç meydana gelir. 2) Küt uç oluşturanlar: Bazı enzimler de çift
iplikcikli DNA'da kesimler yaparak küt uçlar oluştururlar. Aşağıdaki çizelgede
bu tür enzimler, kesim yerleri ve enzimleri sentezleyen mikroorganizma adları
bildirilmiştir. Etken
Enzim
Tanıma ve kesme Acinetobacter calcoaceticus
Acc II
5'...CC/CG.......3' 6
baz tanıyanlar Brevibacterium albidum
Bal I
5'...TGG/CCA..3' Bu tür enzimlerden,
Örn., Bal I, çift iplikcikli DNA'daki kesim tarzı şöyledir. 3) İzoşizomerler (isoschizomer): Gerek yapışkan
uç ve gerekse küt uç oluşturan RE'lerden bazıları DNA üzerinde aynı yeri tanırlar
ve oradan kesim yapabilirler.Örn. Bam HI 5'... G/GATCC
... 3' yapışkan uçlar 4) Değişik tanıma yapanlar: Az da olsa bazı
RE'lerin birden fazla tanıma ve kesme bölgeleri bulunabilmektedir. Örn., Hind II
5'... GTC¯AAC ...3'
5'... GTC¯GAC ...3'
5'... GTT¯AAC ... 3'
5'... GTT¯GAC ...3' Hea I
5'... AGG¯CCA ...3'
5'... AGG¯CCT ...3'
5'... TGG¯CCA ...3'
5'... TGG¯CCT ...3' Bu tür enzimler gen
manipulasyonlarında bir çok kesim bölgesine sahip olması nedeniyle pek
kullanılmamaktadırlar. Bir RE tarafından
oluşturulan DNA sekansları diğer bir RE ile kesilmiş fragmentler ile birleştirilirse,
oluşan hibrid molekülü parental enzimler tanıyamaz ve kesemez. Örn., Sal I
tarafından meydana gelen yapışkan uçlardan birisi (5'... G/TCGAC ...3'), Xho I ile
kesilen uçlardan biri (5'... C/TCGAG ...3') ile birleşirse meydana gelen DNA segmentini
ne Sal I ve ne de Xho I tanıyamaz ve kesemez.
Sal I
Xho I
5'... G/ T/ CGAG ... 3' Bazı durumlarda da
kesilen tetranukleotidler, hekzanukleotid hedef sekansları içinde kalabilirler. Örn.,
Mbo I ve Sau 3 AI'lerin kesme bölgeleri Bam HI'in hekzanukleotid sekansları içinde
kesim bölgesine sahiptirler. Bam HI
5'... G/GATTCC .....3' Aşağıdaki çizelgede
bazı RE'lerin çeşitli vektör DNA'larında kesim sayıları gösterilmiştir.
RE'lerin DNA
üzerindeki bu aktiviteleri için bazı optimal koşullara (ısı, buffer, pH, vs.)
gereksinim vardır. Aksi halde enzimlerin aktivitesi azalır. Mezofilik bakterilerden elde
edilen RE'ler, genellikle, 37°C - 40°C arasında aktif olmasına karşın, termofilikler
de (B. stearothermophilus) optimal ısı
70°C'ye kadar çıkabilir. Bu ısı derecesi mezofilik mikroorganizma RE'leri için
inaktive edicidir. Şimdiye kadar 400 den
fazla RE'nin izole edildiği ve karakterizasyonunun yapıldığı açıklanmıştır.
Hücrelerin sentezlediği RE'ler, dışardan giren DNA sekanslarına etkili olmasına
karşın, kendi genomu için zararsızdır. Modifikasyon enzimleri
olarak tanımlanan proteinler, kendi sentezledikleri RE'lerin tanıma ve kesme
bölgelerini modifiye ederek, kesilmesini ve tanınmasını önlerler. Bu son enzimler,
RE'nin kesme bölgesinde bulunan bazlara metil grubu ekleyerek (metilasyon)
kesilmeye mani olurlar. E.coli 'nin
çoğunda DNA'yı metilize eden enzimler vardır (dam metilaz, dcm metilaz,
gibi). Bunlardan, dam metilaz, kesme bölgesinde adenine metil grubu ve dcm metilaz
da 5'... CmeCAGG ...3' veya 5'... CmeCTGG ...3' sekanslarında bulunan sitozine metil
grubu katar. Bu nedenle de, restriksiyon metilaz enzimlerinin hücrelerdeki DNA'yı koruma
fonksiyonları oldukça önemlidir. Şimdiye kadar 100'den fazla modifikasyon enziminin
izole edildiği açıklanmıştır. Restriksiyon
endonuklease enzimlerinin DNA'da yaptıkları kesimlerin özellikleri daha ayrıntılı
olarak moleküler düzeyde aşağıda gösterilmiştir. Yapışkan
Komplementer Uç Oluşturanlar 1) EcoRI'in kesim
tarzı (soldan sağa doğru), asimetrik kesim 5'.... G¯AATTC
....................... G¯AATTC .....3' 2) PstI'in kesim tarzı
(sağdan sola doğru), asimetrik kesim 5'.... CTGC A¯G
........................CTGCA¯G...3' Küt
Uç Oluşturanlar 3) Alu I'in kesim
tarzı (ortadan), simetrik 5'.........................
AG¯CT
............................. 3' Daha sonraları, 1970
yılında, Howard Temin ve David Baltimor, birbirlerinden bağımsız
olarak, reverse transkriptase enzimini
bulmuşlardır. Bu enzim, retroviruslar tarafından, viral genomik RNA'nın hücre içinde
cDNA'ya (veya proviral DNA'ya)
çevrilmesinde kullanılmaktadır. Bu gün biyoteknolojide bu enzimden genomik RNA veya
mRNA'lardan komplementer DNA elde etmede fazlaca yararlanılmaktadır. 04. RNA'dan cDNA Elde Edilmesi Önemli bir ürünü
veya antijenik faktörü kodlayan genler her zaman DNA üzerinde bulunmayabilirler. RNA
karakterinde genetik materyal taşıyan viruslarda antijenik olan kapsid proteinini
kodlayan genler RNA üzerinde lokalize olmuşlardır (ayrıca, hücre içindeki mRNA'da
bulunurlar).
1) Önce virus bolca
üretilir. Özel yöntemlerle genetik materyali olan RNA'ları çıkarılır ve
saflaştırılır. Böylece çift iplikcikli
DNA oluşturulduktan sonraki aşamalar önceden bildirildiği tekniklerle yürütülür.
Şöyle ki, bu amaçla, plasmid DNA'sı Pst I ile kesilerek iki yapışkan uç meydana
getirilir. Yapışkan uçlar enzimatik olarak giderilerek (giderilmese de olur), yerlerine
terminal transferaz yardımıyla poli T'ler ilave edilir. Böylece, plazmid ile gen
DNA'sı birbirinin komplementeri haline getirilir. Bu uçlar birleştirildikten sonra bir
bakteriye (E.coli 'ye)
aktarılır. Yukarıda bahsedilen
işlem aynen mRNA için de uygulanabilir. Eğer denemeler
karışık mRNA'larla yapılırsa yani hücrelerde birçok gene ait mRNA bulunursa o zaman
işler daha yoğun ve teknikler de daha değişik olur. Hücre içinde mRNA'lar
çıkarılarak NS filtre üzerine transfer ve sonra da fikse edilir ve üzerine işaretli
cDNA prob (mRNA'ya göre hazırlanmış) ilave edilir. Otoradyografi ile istenilen
mRNA'nın yeri belli olur ve sonra, mRNA buradan çıkarılır. Mesenger RNA sonra hücrelere transfeksiyonla aktarılarak hücre içinde translasyonu sağlanır. Veya bu saf mRNA, enzimatik olan çift iplikçikli DNA'ya çevrilerek, önceki bahiste belirtilen işlemler yapılır. |
||