Ribosomlar;Ribosomal RNA'lar(rRNA) ve Transfer RNA(tRNA) Prof. Dr. Mustafa Arda
Ankara Üniversitesi
Veteriner Fakültesi
01.01. A-Bölgesi (Akseptör Bölge) 01. Ribosomlar
ve Ribosomal RNA'lar (rRNA) Ribosomlar,
hücre içinde amino asitler arasında peptid bağlarının kurulmasını sağlayan,
mRNA'ya bağlandıktan sonra bunun üzerinde 5'®3'
yönünde hareket ederek protein sentezini gerçekleştiren kompakt, identik, irregüler
bir morfolojik profile sahip olan partiküler strüktürlerdir. Yaklaşık, 15-20 nm
büyüklükte olan ribosomlar, aktif üremekte olan E. coli 'ler de sayısı 15000-20000
arasında değişebilir. Hücre içinde serbest olarak bulunabilecekleri gibi, sentez
sırasında mRNA üzerinde de tesbih gibi diziler halinde de (poliribosom) bir araya gelebilirler.
Prokaryotiklerde ribosom'lar 70S (S: Svedberg
ünitesi, sedimentasyon konstantı) karakterindedirler (ökaryotiklerde ise 80S'lik
ribosom vardır). Birbirinin benzeri şekil ve yapıda olan ribosomların %60-65'ini ribosomal RNA (rRNA) ve %35-40'ında özel
proteinler oluşturur ve MA:2.6x106
daltondur.
Bakterilerin
ribosom'ları (70S), biri 30S (MA: 1x106) ve diğeri 50S (MA: 1.6x106) olan iki asimetrik fonksiyonel alt üniteden oluşur: (ökaryotiklerin 80S'lik
ribosomu, 40S ve 60S iki alt üniteden meydana gelmiştir ve mitokondriumların
ribosomları 50 S 'dir). Bu iki alt ünitenin bağlanmasında divalent katyonlardan olan
Mg++ 'nin rolü oldukça fazladır. İki alt ünite birleştiğinde aralarında
bir oluk meydana gelir. Ancak, mRNA bu oluğa değil de, 30S'lik alt ünitenin üzerine
bağlanır.
Ribosom'ların
yapısında 3 tür rRNA bulunmaktadır. Bunlardan 5S
rRNA'lar (MA: 4x104, 125
nukleotid) ve 23S rRNA'lar (MA: 1.1x106 2904 nukleotid) 50S'lik büyük alt ünitede,
ve 16S rRNA'lar da (MA: 0.6x106, 1542 nukleotid) 30S'lik küçük alt ünitede
yer almaktadırlar. Bunlara ilaveten, büyük alt ünitede birbirinden farklı, tek kopya
halinde özel 35
protein (L1 ® L35,
MA: 10000-20000) ve küçük alt ünitede de 21 tane (S1®S21, MA:
10000-20000) spesifik protein vardır. Bu
spesifik ribosomal proteinler elektroforetik olarak, birbirlerinden, molekül
ağırlıklarına göre ayrılırlar ve bunların ribosomlar üzerindeki yerleri de
oldukça özeldir. Bu proteinlerin bir veya birkaçının çıkarılması ve etkinliğinin
olmaması, ribosomların fonksiyonlarına da olumsuz yönde etkiler. Örn., 50S'lik alt
üniteden L16'nın çıkarılması peptid formasyonunu bozar. Küçük alt üniteye
bağlanan Streptomisin bu ünitenin işlevini inhibe eder. S4 ve S12 proteinlerinde
oluşan değişmeler bazı antibiyotiklere karşı duyarlılığı azaltır. Açıklanan
nedenler bu proteinlerin, gerek 30S ve gerekse 50S'lik ribosomlarda çok önemli ve özel
görevleri olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle, proteinlerin ribosomal alt
ünitelerindeki yerleri çok spesifiktir. Ribosomlardan
küçük alt ünitenin (30S), mRNA'nın 5' -terminusunda bulunan Shine Dalgarno sekanslarının (SD) ve AUG kodonunun
bağlanmasında ve protein sentezinin başlamasında çok önemli etkinliği vardır. Bu
alt ünitede bulanan 16SrRNA'nın 3' - terminusundaki baz sıraları aynı zamanda
mRNA'nın 5-' ucundaki sekanslara komplementer olması, bu bağlantıyı kuvvetlendirir.
Ayrıca, 16SrRNA'da bulunan spesifik bölgeler, direkt olarak, tRNA'nın antikodon
bazları ile ve alt ünitelerdeki hem A ve hem de P bölgesindeki nukleotidlerle ilişki
kurarlar. Büyük alt ünitede bulunan 23SrRNA ise, peptidli RNA'ların CCA terminusu ile
interaksiyonu vardır. Eğer mutasyonlar mRNA ile rRNA arasındaki ilişkiyi veya
komplementerliği bozarsa veya zayıflatırsa translasyona da olumsuz yönde etkiler. Colicin E3, 16SrRNA'nın 3' -ucundan 50 'ye
yakın nukleotidi çıkarttığından protein sentezinin başlatılması inhibe olur.
Ribosomlarda bulunan ve bunların omurgasını oluşturan rRNA'lar ile spesifik proteinler
birbirleriyle koordine bir şekilde işbirliği içindedirler. Ribosomların yüzeylerinde
ki proteinler de birbirleriyle kimyasal
bağlantı kurarlar. Ribosomlardaki
spesifik proteinler, rRNA'lardan daha fazla antijeniktirler. Eğer ribosomlar tümden bir
hayvana verilirse kendisine karşı antikor sentezini uyarırlar. Ribosomlar
in vitro koşullarda komponentlerinden ayrılabilirler (59 fraksiyon) ve tekrar
birleştirilebilirler. Ancak, bu reasamble işlemi, bir sıra ve düzen
içinde gerçekleştirilmesi gereklidir. İki ribosomal alt ünite birbirlerine tek bir
proteinle kovalent olarak bağlanmıştır. Ribosomal RNA'lar, tekbir promotordan orijin
alarak transkripte edilir ve bundan translasyon gerçekleştirilir. Büyük
ve küçük ribosomal alt ünitelerde birçok aktif yüzeyler bulunur. Bu bölgelerin
başlıcaları aşağıda özetle belirtilmiştir.
01.01. A-Bölgesi (Akseptör
Bölge) Amino
asitlerle bağlanmış olan spesifik tRNA'ların antikodonlarının, 30S alt ünitede mRNA
üzerinde sırada bulunan bazlarla birleştiği bölgelerdir. Bu bölge hem 50S ve hem de
30S alt ünitede bulunur. 01.02. P-Bölgesi (Peptidil Bölge) A
bölgesinde özel tRNA ile bağlı bulunan aminoasitlerin, bu bölgeyi boşaltmak için
aktarıldıkları bölgedir. Bu bölge hem 50S ve hem 30 S'lık alt ünitede bulunur. 01.03. mRNA Bölgesi Bakterilerde
DNA iplikçiklerinin birinden (kalıp ödevi gören ve 3' ¬ 5'
yönünde olan) RNA polimerase enziminin katalitik etkisiyle sentezlenen mRNA'nın
translasyonu için 30S'lik alt ünitede yerleştiği bölgedir.
01.04. E (exit) Bölgesi P-bölgesinden
ayrılan tRNA'nın 50S'lik alt üniteyi terk etmeden önce, bu alt ünite üzerinde ve
geçici olarak bulunduğu bölgedir. 01.05. Peptidil Transferase
Bölgesi A-bölgesi
ile P-bölgesi arasında lokalize olan ve peptidil transferase enziminin aktivite
gösterdiği ve iki amino asitin birbirine bağlandığı bölgedir. 01.06.
16S
rRNA Bölgesi 30S
ribosomal küçük alt ünitede bulunan ve 16 S rRNA'nın 3' -terminusundaki sekanslarla
mRNA'nın 5' -ucundaki SD sekansları ve AUG kodonları ile bağlanan yerlerdir. 01.07.
23S
rRNA Bölgesi 50S
ribosomal alt ünitede bulunan A- ve P- bölgelerini kapsayan yerde etkinlik gösteren 23
S rRNA bulunduğu ribosomal alandır. 01.08. 5S rRNA Bölgesi 50 S 'lik ribosom üzerinde bulunur. 02. Transfer RNA (t RNA) Transfer
RNA (t RNA), protein sentezinde çok önemli ve merkezi fonksiyona sahip bir moleküldür.
Tek iplikçik ve yaklaşık 75-90 nukleotid'den oluşan t RNA'da, m RNA gibi, RNA
polimerase enzimi tarafından DNA'dan sentezlenir. Bütün t RNA'lar (başlatıcı f met t
RNA hariç), zincir uzatma faktörü, EF-Tu (elongation
factor-Tu) tarafından tanınarak
ribosomlara taşınırlar. Buna karşın, f met t RNA ise, başlatma faktörü İF-2 (initiation factor-2) ile birleşerek, ribozomlar
üzerindeki AUG kodonuna, kendinde bulunan antikodon bölgesindeki UAC bazılarıyla
birleşir.
Her
amino asit, birden fazla t RNA ile temsil edilir. Bir amino asiti temsil eden birden fazla
t RNA 'ya isoakseptör tRNA adı verilmektedir (Örn,
Leucine, 4 amino acyl t RNA: CUU, CUC, CUA ve CUG tarafından temsil edilir). Antikodon
civarında meydana gelen değişiklikler, kodon-antikodon birleşmesine de etkilerler. tRNA
üzerinde yapılan çalışmalar, bunun sekonder yapısının 4 kollu, tersiyer
yapısının da bir birine dikey L-şeklinde iki heliksten oluştuğunu ortaya koymuştur.
Sekonder yapı formunda, tek iplikçikli olan t RNA, kendi üzerine kıvrılarak 4 tane çift iplikçikli kol ve bunların ucunda
da tek iplikçik halinde bir ilmek bulunur
(akseptör bölge hariç çünkü, bunda ilmek yok). Bir hücrede 50'den fazla farklı t
RNA vardır.
1)
Akseptör kol (I): Amino
asitlerin, kendine ait t RNA'ların bağlandığı serbest uçtur (3' -ucu, CCA). Bu uca, aminoacyl synthetase tarafından tanınarak
aktive edilen spesifik amino asitler kovalent olarak bağlanırlar. CCA (adenilat) ucu,
bütün t RNA'larda spesifik amino asitlerle ilişki kurabilmektedir (ilmeksiz kol.) 2)
D-kolu (II): D-kolu,
dihidrouridinden zengindir. Buranın, 7-11 bazlık kısa çift iplikçikten oluşmuş bir
bölgesi vardır. Amino acyl synthetase enzimini tanır. Ayrıca, bu bölgenin ucunda tek
iplikçikten oluşmuş bir ilmek bölgesi vardır. 3)
Antikodon kolu (III): tRNA'da
bulunan antikodon bölgesi bazları, mRNA'daki kodon bazları ile anti paraleldir. Bu
bölge tek iplikçiktir. Taşıdıkları
amino asitlerin şifrelerine göre antikodondaki baz sıraları değişebilir. Şöyle ki;
30 S ribosomal alt ünite üzerinde, AUG kodonu sırada ise, buna ait metionini buraya
taşımak için bu kol met tRNA ile birleşir. Met tRNA'nın da antikodon bölgesinde UAC
bazları bulunur. Kodon ve antikodon bazları birbirine anti paraleldir ve kovalent olarak
birleşirler. 4)
T y
C kolu (IV): Bu
kısım sıra dışı bazlara sahiptir. Bu kolda pseudouridine (y) ve
ribotimidin fazlaca bulunur. Bu kol ribosomları tanır. 5)
Ekstra kol: Bu
kol, antikodon ile T (y) C
arasında yer alır. Bu kol, karakterine göre iki yapısal form gösterir. Biri, küçük ekstra koldur (5-6 bazlık). Yaklaşık
bütün t RNA'ların %75'in de vardır. Diğeri ise, büyük ekstra kol olup 13-21 bazdan meydana
gelmektedir. Akseptör
kolda 7 baz birleşmesi D-kolunda 3 (bazen 4), antikodonda 5 baz ve Ty
C de 5
baz birleşmesi bulunmaktadır. Baz birleşmeleri G-C ve A-U bazları arasındadır. Bazen
G-U, G veya A-y da
olabilmektedir. Bu 4
kollu sekonder temel yapı formu, prokaryotik, ökaryotik, mitokodria ve kloroplast tRNA
'larında birbirlerine benzerler. Transfer
RNA, adaptör bir moleküldür. Hücre içinde iki önemli fonksiyonu vardır. Bunlardan
biri akseptör kolun 3' -CCA ucuna amino asitlerin kovalent bağlanması ve diğeri de
kendinde bulunan antikodon bölgesiyle m RNA üzerindeki kodonla birleşmesidir. Transfer
RNA'nın antikodon bölgesinde 3 bazdan oluşan triplet vardır ve bu bazlar kodon
bazlarına anti paraleldir. Diğer bir deyimle, kodondaki 1. baz ile antikodondaki 3. baz
karşılıklı kovalent bağlarla birleşirler. Protein
sentezinin başlangıcında 70 S 'lik ribosomun 30 S alt ünitesi üzerindeki
P-bölgesinde m RNA'nın AUG başlatma kodonu
bulunduğunda, hücre içinde ki özel amino
acyl synthetase enzimi, bu kodona ait olan
formilize olmuş metionini (f met)
bularak aktive eder ve kendine ait t RNA'nın 3' -CCA ucuna kovalent olarak bağlanır.
Bu, f met t RNA'nın antikodon bölgesinde ise UAC
tripleti vardır. f met tRNA, IF-2
ile birleşerek kodona taşınır ve onunla birleştirilir. Bunun dışındaki diğer tRNA
'lar ise EF-Tu ile birleşerek ribosom
üzerine gelirler. Hücre
içinde her aminoasit için bir ve birden fazla spesifik tRNA bulunur. Amino asitlerin
kendine özgü t RNA'ları ile birleşmesini amino acyl synthetase enzimi katalize eder.
Hücre içinde yaklaşık 3000'den fazla her tür t RNA'nın kopyası vardır (toplam
200000 molekül). Amino asitler, tRNA'sına bağlanınca, antikodon da bazı
değişiklikler olsa bile, kodona bağlanmada önemli bir aksama olmaz. Sentetase
enzimi (M.A. : 40 000-100 000) değişik yapılı bir moleküldür. Her biri on enzim
içeren iki gruba ayrılırlar. Biri, t RNA'nın akseptör heliksinin minor oluğu ve diğeri de aynı heliksin büyük oluğu ile reaksiyon verir. Sentetase
tarafından doğru amino asitin tanınması iki aşamada gerçekleştirilir. 1)
Amino asit + ATP®amino
acyl-AMP+PP1 ve 2)
Amino acyl-AMP + RNA ® amino
acyl t RNA + AMP Sonuç: Amino asit + ATP + t RNA ® amino acyl t RNA + AMP + PP1 Sentetase
enzimi, kendine ait amino asitle çok çabuk bağ kurar. Doğru olmayan amino acyl
adenilatın oluştuğu veya yanlış amino asitin sentetase ile birleştiği durumlarda, sentetase enzimi geriye dönük düzeltme okuması (proof reading) yaparak, yanlış amino
asiti hidrolize ederek çıkarır ve yerine doğrusunu koyar. Kodon
ve antikodon, genellikle 5' ® 3'
yönünde okunur. Şöyle ki; ¾¾¾¾¾¾® Kodon : 5' A C G
-3' ise Antikodon
: 3' U G C -5' ¬¾¾¾¾¾¾ Bu
durumda 1. baz (kodonda ) ile 3. baz (antikodon da)
birbirinin partneri olurlar. Böylece, G ile C
ve A ile U ile birleşirler. Ancak, G ile U da birleşebilir (Wooble birleşmesi). İkinci bazlar da aynı
kurala uysalar bile bazen 3. pozisyonundaki bazlar değişik birleşme yapabilirler. Transfer
RNA'da birçok modifiye bazlar bulunur. Bu durum 4 bazın birinde oluşan modifikasyonlar
sonu ortaya çıkar. Bazen böyle bazlar 50'ye ulaşabilir. Antikodon bazlarında oluşan değişmeler, sekans değişikliklerine ve bunlar da okuma özelliğinin farklı olmasına yol açar. Hatta, modifikasyonlar antikodonun yakınında olsalar bile yinede baz birleşmeleri üzerine etkili olabilirler. Antikodonunun ilk pozisyonunda Inosine ekseriye bulunabilir 3 bazdan (U,C,A) biri ile birleşebilir.
[1] Kaynak : Temel Mikrobiyoloji
|
||||||||||